2024 yılının ilk 6 ayında en az 878 işçi iş cinayetinde katledildi
2024 yılının ilk 6 ayında en az 878 işçinin iş cinayetinde katledildiğini vurgulayan İSİG Meclisi, genç işçi ölümlerinin arttığı kaydedildi. Öte yandan en az 36 mülteci/göçmen işçinin de iş cinayetinde hayatını kaybettiği vurgulanan raporda, savaşların insanları yerlerinden etmeye zorladığı gibi işçileştirdiği de belirtildi.
İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği (İSİG) Meclisi, 2024 yılının ilk altı ayında en az 878 işçinin iş cinayetinde katledildiğini raporlaştırdı. Ocak ayında en az 161 işçi, şubat ayında en az 149 işçi, mart ayında en az 124 işçi, nisan ayında en az 165 işçi, mayıs ayında en az 142 işçi ve haziran ayında en az 137 işçinin iş cinayetinde katledildiği belirtilen raporda, "İş cinayetleri her yılın ikinci yarısında 'mevsimlik çalışmanın artmasıyla beraber' (havaların ısınmasıyla esas olarak tarım işkolundaki mobilizasyon ve üretim artışı) yükseliyor. Haziran ayında tarım işkolundaki ölümlerin tüm iş cinayetlerindeki oranı yüzde 30'a yaklaştı" denildi.
2024 yılının ilk altı ayında iş cinayetlerinin istihdam biçimlerine göre dağılımının aktarıldığı raporda, 757 ücretli (işçi ve memur) ve 121 kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) hayatını kaybettiği yani ölenlerin yüzde 86'sının ücretliler yüzde 14'ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanların oluşturdu kaydedildi.
İNŞAAT İŞKOLU İŞ CİNAYETLERİNDE İLK SIRADA
2024 yılının ilk altı ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı raporda şöyle: İnşaat, Yol işkolunda 224 işçi; Tarım, Orman işkolunda 141 emekçi (51 işçi ve 90 çiftçi); Taşımacılık işkolunda 103 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 63 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 49 işçi; Metal işkolunda 45 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 41 emekçi; Madencilik işkolunda 40 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 24 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 18 işçi; Enerji işkolunda 16 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 15 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 14 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 13 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 12 işçi; Ağaç, Kağıt işkolunda 24 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 11 işçi; Banka, Finans, Sigorta işkolunda 1 işçi; Elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 36 işçi hayatını kaybetti.
11 DEPREM ŞEHRİNDE EN AZ 49 İNŞAAT İŞÇİSİ HAYATINI KAYBETTİ
İşçi ölümlerinde ilk sırada inşaat işkolu geldiği belirtilen raporda, "Yılbaşıyla birlikte 11 deprem şehrimizde inşa faaliyetleri hızlandı ve bölgede en az 49 inşaat işçisi hayatını kaybetti" diye dikkat çekildi.
MADENCİLİK İŞKOLUNA DİKKAT ÇEKİLDİ
Madencilik işkoluna da vurgu yapılan raporda, "İliç Anagold maden işçisi katliamının da yaşandığı bu dönemde ülke genelinde madenlerden iş cinayetleri haberleri geliyor. Türk inşaat şirketlerinin yurt dışında yaptıkları işlerde de can kayıpları sürüyor. Sadece bu inşaatlara çalışmak için giden 9 işçi arkadaşımızı kaybettik" ifadeleri kullanıldı.
98 ŞOFÖR HAYATINI KAYBETTİ
🔹Rapor şöyle devam etti: Şoförlerin ölümü trafik kazası olarak görülüyor. Oysa yoğun aşırı-fazla-yoğun çalıştırma, araçların bakımının yetersizliği ve yol sorunları birçok şoförün (tır, kamyon, servis minibüsü, taksi vd.) ölümüne yol açıyor. Bu dönemde 98 şoför arkadaşımızı kaybettik.
26 MOTOKURYE İŞ CİNAYETİNDE YAŞAMINI YİİTİRDİ
🔹Pandemi ile birlikte kitleselleşen bir meslek olan motokuryeler güvencesiz bir şekilde çalıştırılıyor. İş yetiştirme baskısının bir sonucu da iş cinayetleri. Bu dönem en az 26 motokurye arkadaşımızı kaybettik, onlarca arkadaşımız yaralandı.
🔹Gemi işçisi 16 arkadaşımızı kaybettik. Motokuryeler gibi sendikal hareket ve ağların çalışmaları deniz işçilerinin hak mücadelesini ve ölümlerini de görünür kılıyor. Gemi işçilerinin ölümü deniz kazası değil iş cinayetidir.
🔹31 Mart yerel yönetim seçimlerinin de yapıldığı bu dönemde belediyelerdeki iş cinayetleri gündem olmadı. Oysa en az 27 belediye (iştirak şirketleri ve belediyenin taşeron iş verdiği firmalarda) işçisi hayatını kaybetti.
GENÇ İŞÇİ ÖLÜMLERİ YOĞUNLAŞTI
İşkollarına göre yapılan bir tasnifin zorunlu olarak sektörel bir bakış açısıyla bütünlenmesi gerekiyor. 2024 yılının ilk altı ayında iş cinayetlerinin sektörlere göre dağılımı şöyle: 303 sanayi sektörü işçisi, 227 inşaat sektörü işçisi, 207 hizmet sektörü işçisi ve 141 tarım sektörü işçisi hayatını kaybetti.
🔹Sanayi işkollarındaki ölümler ilk sıralarda olmasa da (taşımacılık hariç) sanayinin çok farklı işkollarında (maden, metal, enerji, tekstil, kimya, gıda, tersane, çimento, ağaç, sanayi taşımacılığı vd.) olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. Aslında bu işkollarının toplamını aldığımızda "sektörel olarak en fazla ölüm sanayide" meydana geliyor.
🔹Benzer bir durum farklı işkollarına yayılan (konaklama, sağlık, ticaret/büro/eğitim, belediye/genel işler, basın, banka, iletişim, hizmet taşımacılığı) hizmet sektörü içinde geçerlidir.
🔹Sanayi ve hizmet sektöründe sendikasızlaştırmanın sonuçlarının ortaya çıktığı ve genç işçi ölümlerinin yoğunlaştığını gözlemliyoruz.
2024 yılında 14 yaş ve altı 13 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 20 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 175 işçi, 30-49 yaş arası 361 işçi, 50-64 yaş arası 215 işçi, 65 yaş ve üstü 52 işçi ve yaşını bilinemeyen 42 işçinin hayatı kaybettiği belirtilen rapor, şöyle devam etti:
🔹Bu dönemde 33 çocuk işçi hayatını kaybetti. Özellikle sanayide meydana gelen çocuk işçi ölümleri dikkat çekiyor. Çocuk işçi ölümlerinin yarısından fazlasının meydana geldiği sektörün tarım olduğunu düşününce (sadece Haziran ayında altı ölüm) bu yıl çocuk işçi ölümlerinde büyük bir artışın meydana geldiğini söylemeliyiz.
🔹MESEM'i son dönemde ön plana çıkaran çocuk işçiliğini mesleki eğitim adıyla pazarlayarak "bir gün okulda dört gün işyerinde" diyerek "öğrenci" adıyla kitleselleştirmesi, eğitim ile sanayiyi iç içe geçirmesi (her işkoluna dönük MESEM faaliyetleri ve OSB'lerin içine taşınan meslek liseleri) ve böylece çocukların devlet eliyle ucuz işgücü olarak işgücü pazarına fırlatılmasıdır. Bu durum (özellikle mevsimlik tarımda sıkça meydana gelen çocuk işçi ölümlerini) şehir içine taşımakta ve görünür kılmaktadır. MESEM'li çocuklar 81 şehirde 922 ilçededir, her ailenin bir üyesidir ya da tanıdığımız bir çocuktur.
🔹Bir yandan emekli olamama, EYT ve emeklilikte adalet tartışmaları yapılırken diğer yandan 50 yaş ve üzeri yaş grubunda iş cinayetlerinde ölenlerin oranı neredeyse üçte bir düzeyindedir. Bu yaş grubu emeklilik hakkını alabilse de çalışmaya devam etmekte ve bu güvencesizlik kıskacı altında olmaktadır.
EN AZ 33 MÜLTECİ/GÖÇMEN İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ
2024 yılının ilk altı ayında 19 işçi Suriyeli; 6 işçi Afganistanlı; 3 işçi İranlı; 2 işçi Rusyalı; 1'er işçi Cezayirli, Gürcistanlı, Iraklı, Sudanlı, Ukraynalı ve Türkmenistanlı olmak üzere en az 33 mülteci/göçmen işçinin hayatı kaybettiği kaydedilen raporda; ölümlerin neredeyse dörtte üçünün mülteci konumuna gelen işçilerden oluşmasının "savaşların milyonlarca insanı yerinden yurdundan etmesi yanında işçileştirdiği"ni de gösterdiği vurguladı.