Basel'de hasta tutsaklara özgürlük eylemi
Basel'de düzenlenen eylemle Türkiye hapishanelerindeki hasta tutsakların durumu kamuoyuyla paylaşılarak, hasta tutsakların serbest bırakılmamasının çok temel bir insan hakkının ihlali olduğu vurgulandı.
İsviçre'nin Basel kentinde düzenlenen eylemle Türkiye ve Kürdistan'daki hasta tutsakların durumuna dikkat çekildi. Düzenlenen eylemde Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm' hamlesi kapsamında Basel merkez tren istasyonu önünde düzenlenen eylemde Türkiye ve Kürdistan hapishanelerinde sürdürülen açlık grevleri de selamlandı.
Eyleme Partizan, Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK-BL), Mücadele Birliği, Tutsakların Sesi Platformu (TSP), Proleter Devrimci Duruş (PDD), İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (Bir-Kar) ile İsviçre Demokratik Halklar Federasyonu'nun (İDHF) katıldı.
Almanca ve Türkçe "Hasta tutsaklar ölüme terk edilemez" yazılı pankart ve hasta tutsakların fotoğraflarının taşındığı eylemde Almanca basın metnini Mine Nazari okudu.
Türkiye hapishanelerinde 651'i ağır bin 517 hasta tutsak bulunduğunu belirten Nazari, ağır hasta tutsaklar Fatma Tokmak, Fatma Özbay, Ergin Aktaş, Delik Bozkurt ile Fırat Nebioğlu'nun sağlık durumlarına ilişkin bilgilendirmelerde bulundu.
'KATLİAM FAİLLERİ SERBEST BIRAKILDI'
Adalet Bakanlığı'nın 2 Ocak tarihli genelgesine dikkat çeken Nazari, hastalık, engellilik ve yaş nedeniyle cezaların iptali için yeni kriterlerin belirlendiği genelgenin yayınlanmasıyla gerek Sivas katliamı sorumlularının gerekse 90'lı yıllarda yüzlerce insanın katliamından sorumlu Hizbullah çetelerinin serbest bırakıldığına dikkat çekti.
Ancak devrimci tutsakların bu genelge kapsamında serbest bırakılmadığına dikkat çeken Nazari, ağır hasta ve yaşamını tek başına idame ettiremeyecek tutsakların tahliye edilmemesinin ağır hak ihlali içerdiğini vurguladı.
'SAĞLIĞA ERİŞİM EN TEMEL HAKTIR'
2022'de 78, 2023'ün ilk yedi ayında 35 tutsağın hayatını kaybettiğini ifade eden Nazari, "Devrimci tutsakların tıbbi bakıma erişim hakkını gasp eden faşist Türk devleti, insanlık suçları işlemeye devam ediyor. Cezaevlerinde hasta mahpusların baskı, işkence ve haklarının istismarı aynı zamanda sağlığa erişim hakkını da içermektedir. Sağlığa erişim hakkı en temel insani bir haktır" dedi.
Eylem "Hasta tutsakları serbest bırakın!", "Tedavi haktır, engellenmemelidir!", "Siyasi tutsaklara özgürlük!" sloganlarıyla son buldu.